Korona virüs salgının baş göstermesiyle Türkiye’de yetkililer tedbirler kapsamımda kısıtlamalara gitti. Kısıtlama dönemiyle birlikte ev kalan vatandaşlar can sıkıntısından ve virüs psikolojisinden kurtulmak için yeniliklerin peşine düştü. Kısıtlama süreciyle birlikte evde kalan Kameramanlık yapan gündelik hayatın gerçeklerini, korona virüs salgınının oluşturduğu psikolojik durumu şive yaparak evde Şanlıurfa’nın çeşitli yerlerinde çektiği skeçleri sosyal medyadan paylaşmaya başladı. Çektiği güldürücü videolarla bir anda sosyal medya fenomeni olup, yaklaşık 1. milyon takipçiye kadar ulaşan Özdemir videolarının TİKTOK VE İSTİGRAMIN’DA sayfalarında görülmesi ve insanların onun videolarını izleyerek pandemi sürecini bir nebzede olsa gülerek mutlu olduklarını kendisine aktarıldığını dile getirdi. Fenomen Yusuf Özdemir, hayatta en zor şeyin güldürmek olduğunu ve güldürmeye devam edeceklerini ifade etti.
“İnsanları mutlu edebilmek için bunu başarıyorsanız gerçekten iyi şeyler yapıyorsunuz“
Fenomen Yusuf Özdemir, asıl mesleğinin Kameramanlık olduğunu, zamanla insanlarla iç içe ola ola iyi bir gözlemci olduğu ve oradan almış olduğu bu tür hikayeleri canlandırmaya zaman bulduğunu söyledi. Öncesinde yoğun çalışmadan dolayı böyle bir şeyin olmadığını belirten fenomen Özdemir “İçerikler ise oturduğum yerde kendi kendime oluşturup çözüyorum. Ama demek ki alt yapıda muhakkak biriktirmiş olduğum şeyler vardır. Ve çok kısa bir zamanımı alıyor. Böyle uzun uzun zamanımı almıyor videoyu çekerken, paylaşırken. Çok da eğleniyorum, bu arada videonun kamera arkası da çok güzel oluyor. Kısa sürede böyle hızlı bir şekilde insanın çok iyi bir noktaya gelmesi beni de çok mutlu etti. Hayatta en zor şey güldürmektir bir kere. İnsanları güldürebilmek, mutlu edebilmek için başarıyorsanız gerçekten iyi şeyler yapıyorsunuz. Sayfadan bir beklentim olduğu için böyle bir sayfayı açmadım gerçekten. Kameramanlık yapıyordum fakat pandemi döneminde işsiz kaldım iş aradım iş bulamadım. Bu pandemi sürecinde insanların en çok gülmeye ihtiyacı olduğunu, morale ihtiyaç olduğu dönemdeydi. Bazen pandemiyi ele aldık esprili bir şekilde. Bazen kendi kültürümüze indik, kendi kültürümüzden bir şeyler aldık. Bazen çok daha eskilere indik. Bunları küçük skeçler haline getirerek paylaşımlarda bulunduk” dedi.
“En kötü dönemlerinizde kendinizi mutlu hissedebileceğiniz bir şeyler bulmalısınız”
Takip edenlerin karakterleri çok sevdiklerini ifade eden Yusuf Özdemir , “İnsanlara da şunu söylüyorum, en kötü döneminizde bile kendinizi mutlu hissedebileceğiniz muhakkak bir şeyler bulmalısınız ki, hayat çok daha güzel devam edebilsin diye. Mutlulukta paylaştıkça güzel olur. Tik tokta sayfalarında benim videoları görmem, hatta bana da yazıyorlar. 'Videoları bana da atar mısınız' diye. Tabii bunun sevilmesi, tutulması, insanlar tarafından beğenilmesi çok güzel bir şey. O sayfaların paylaşması, insanların orada görüp etkileşim ve yoğunlaşması da ayrı bir güzellikte. Tabii ki bunlar hoşuma gitti. Hayatımızın gerçekleri, videoyu izleyenlerin hepsi bilirler. Yani orada mizah olarak alıyoruz ama hayatımızda karşımıza çıkan, belki de annemizle, babaannelerimizle. Ya da çok yakın komşularımızda görmüş olduğumuz şeyler. Yani yurdum insanı” diye konuştu.
“Vaka sayılarını duymak, görmek istemiyorduk”
Evde kalınca anneme mutfakta yardımcı oluyorum
“Sayfayı takip edenler çok iyi bilir, benim kameraman olduğumu babam bir ulusal kanalda muhabir bende küçükken hep babama özendim kameraman oldum. Gerçekten çok kötüydük, ülke olarak artık televizyon izlemek istemiyorduk. Vaka sayılarını duymak, görmek istemiyorduk. Bugün videonuz karşıma çıktı, çok güldüm, çok eğlendim. Çok kişiye gönderdim, paylaştım' bu tür mesajları çok fazla aldım. Yeni güne başlarken daha çok böyle pandemi haberlerine artık insanlar uzunca bir süre duydu. Ve bu gerçekten bünye olarak fazla yordu bizi. Ben artık bazen televizyon açmak istemedim. Hem vaka sayısını görmemek, hem de bu pandemi sürecinin ne zaman son bulacağını bilmediğimiz için. Daha çok biz böyle artık eğlenceli videolarla insanlara ulaşmaya çalıştık. Küçük bir kitleydik başlarda, ama şu anda büyük bir aileye dönüştük. Ben her şeyimi babama borçluyum.'' İfadelerini kullandı.
“İnsanları mutlu edebilmek için bunu başarıyorsanız gerçekten iyi şeyler yapıyorsunuz“
Fenomen Yusuf Özdemir, asıl mesleğinin Kameramanlık olduğunu, zamanla insanlarla iç içe ola ola iyi bir gözlemci olduğu ve oradan almış olduğu bu tür hikayeleri canlandırmaya zaman bulduğunu söyledi. Öncesinde yoğun çalışmadan dolayı böyle bir şeyin olmadığını belirten fenomen Özdemir “İçerikler ise oturduğum yerde kendi kendime oluşturup çözüyorum. Ama demek ki alt yapıda muhakkak biriktirmiş olduğum şeyler vardır. Ve çok kısa bir zamanımı alıyor. Böyle uzun uzun zamanımı almıyor videoyu çekerken, paylaşırken. Çok da eğleniyorum, bu arada videonun kamera arkası da çok güzel oluyor. Kısa sürede böyle hızlı bir şekilde insanın çok iyi bir noktaya gelmesi beni de çok mutlu etti. Hayatta en zor şey güldürmektir bir kere. İnsanları güldürebilmek, mutlu edebilmek için başarıyorsanız gerçekten iyi şeyler yapıyorsunuz. Sayfadan bir beklentim olduğu için böyle bir sayfayı açmadım gerçekten. Kameramanlık yapıyordum fakat pandemi döneminde işsiz kaldım iş aradım iş bulamadım. Bu pandemi sürecinde insanların en çok gülmeye ihtiyacı olduğunu, morale ihtiyaç olduğu dönemdeydi. Bazen pandemiyi ele aldık esprili bir şekilde. Bazen kendi kültürümüze indik, kendi kültürümüzden bir şeyler aldık. Bazen çok daha eskilere indik. Bunları küçük skeçler haline getirerek paylaşımlarda bulunduk” dedi.
“En kötü dönemlerinizde kendinizi mutlu hissedebileceğiniz bir şeyler bulmalısınız”
Takip edenlerin karakterleri çok sevdiklerini ifade eden Yusuf Özdemir , “İnsanlara da şunu söylüyorum, en kötü döneminizde bile kendinizi mutlu hissedebileceğiniz muhakkak bir şeyler bulmalısınız ki, hayat çok daha güzel devam edebilsin diye. Mutlulukta paylaştıkça güzel olur. Tik tokta sayfalarında benim videoları görmem, hatta bana da yazıyorlar. 'Videoları bana da atar mısınız' diye. Tabii bunun sevilmesi, tutulması, insanlar tarafından beğenilmesi çok güzel bir şey. O sayfaların paylaşması, insanların orada görüp etkileşim ve yoğunlaşması da ayrı bir güzellikte. Tabii ki bunlar hoşuma gitti. Hayatımızın gerçekleri, videoyu izleyenlerin hepsi bilirler. Yani orada mizah olarak alıyoruz ama hayatımızda karşımıza çıkan, belki de annemizle, babaannelerimizle. Ya da çok yakın komşularımızda görmüş olduğumuz şeyler. Yani yurdum insanı” diye konuştu.
“Vaka sayılarını duymak, görmek istemiyorduk”
Evde kalınca anneme mutfakta yardımcı oluyorum
“Sayfayı takip edenler çok iyi bilir, benim kameraman olduğumu babam bir ulusal kanalda muhabir bende küçükken hep babama özendim kameraman oldum. Gerçekten çok kötüydük, ülke olarak artık televizyon izlemek istemiyorduk. Vaka sayılarını duymak, görmek istemiyorduk. Bugün videonuz karşıma çıktı, çok güldüm, çok eğlendim. Çok kişiye gönderdim, paylaştım' bu tür mesajları çok fazla aldım. Yeni güne başlarken daha çok böyle pandemi haberlerine artık insanlar uzunca bir süre duydu. Ve bu gerçekten bünye olarak fazla yordu bizi. Ben artık bazen televizyon açmak istemedim. Hem vaka sayısını görmemek, hem de bu pandemi sürecinin ne zaman son bulacağını bilmediğimiz için. Daha çok biz böyle artık eğlenceli videolarla insanlara ulaşmaya çalıştık. Küçük bir kitleydik başlarda, ama şu anda büyük bir aileye dönüştük. Ben her şeyimi babama borçluyum.'' İfadelerini kullandı.